"DOĞA İLE DANSIM"
Sayın Sarper Hocam ile dans pistinde, sahilde kano üzerinde, snowboardda veya güzel bir göl kenarında sıcak kahvesini termosundan koyup yudumlarken; ya da bisiklet üzerinde mi tanışmıştım bilmiyorum.. Sanırım tek ortak spor dalımız "Dans".. 💃 🕺 Yani diğerlerini yapamamam ve hayranlıkla tüm bunları nasıl yaptığını izlemem.. yıllarımı aldı.. Her gün yeni bir hobisini görmek, kızlarıyla olan iletişimini de bu çok güzel doğa sporlarıyla birleştirdiğini bildiğim hocamı aramızda görmek.. Ve herkes için feyz almanızı ummak benim buradaki görevim..
"Dans ömür boyu sürer ve sürmeli" Sarper Hocam..
Keyifli okumalar dileğiye..
Hekimlik çok özen ve özveri isteyen bir meslek dalı. Hekim olarak, doğanın bize sunduğu eşsiz güzellikte insan vücudu ile ilgileniyoruz. "Kusursuz bir denge" içinde çalışan vücudumuzun en mükemmel sanat eseri ise gözlerimiz. Doğaya saygılı ve şefkatlı davrandığımız sürece doğanın dengesi bozulmuyor..
"Vücudumuz ve gözlerimizin için de bu denge ve ahenk gerekli...."
"Doğa sporları, yaşamımın çok önemli bir parçası.. Doğada olduğum zamanlar, benim için adeta bir meditasyon oluyor.. Havayı, güneşi, yağmuru, bulutları her bir nefesimle taa en içime kadar çekmek, tüm hücrelerimde hissetmek ve geriye vermek.. Denizler, nehirler, göller, dağlar, kırlar, patikalar, doğadaki tüm canlılar sürekli beni dansa çağırıyor gibi.."
Hadi bu haşarı adam doğada neler yaparmış.. biraz masallar anlatayım size..
"Ben 5-6 yaşlarında yerinde duramaz bir çocukken (halen de öyle olduğumu söylüyorlar), şimdilerde bulutlar üzerinde yaşayan sevgili babam ve annem, bir şişme kano almışlardı.
Yazın banka kamplarına gittiğimizde beraber kanoya binerler, kürek çekerlerdi.. Beni de araya oturturlardı.. Müthiş keyif alırdım.. Bu şişme kano, annem ve babam artık binmeyince bana kaldı; beni çok etkiledi.. Bakımını, temizliğini, onarımını sürekli ben yaptım.. Ortaokul, lise hatta üniversite yıllarına kadar kullandım, arkadaşlarımla bindim, kısa gezilere çıktık..
Tıp Fakültesinde okurken izci arkadaşlarımla Bolu Yedigöller’e gittik, kamp kurduk. . Yedigöllerde bu kanoyla göl gezisi yaparken tesadüfen profesyonel bir fotoğrafçı (Sıtkı Fırat) fotoğrafımızı çekmiş.. bir de baktık ki "Turizm Bakanlığı"nda ülkemizin tanıtım posteri olmuşuz! Bu ilk kanom halen evde duruyor; poster de çerçevelenmiş bir şekilde duvarımda…
Yedigöller'de Kano Gezisi; Fotoğraf: Sıtkı Fırat.
İzci arkadaşlarım dedim ya… Ortaokulda ve lisede izcilik yaptım, sürekli kamp, çadır hayatı, dağlar, ormanlar, göller, nehirler derken Türkiye’nin dört bir yanını dolaştık.. İzci kamplarının neşesi, güzelliği anlatılmaz. Zaten ünlü bir izci deyişi vardır: "İzcilik anlatılmaz, yaşanır.."
Ben de bu doğal güzellikleri sürekli yaşadım, mızıkamla kamp ateşlerine eşlik ettim.
Kayseri Yamula Baraj Gölü'nde Katamaran Yaparken.
Tıp Fakültesinde okurken insan vücudunun doğayla ne kadar özdeşleştiğini bir kez daha farkettim. Doğayı, renklerini, ahengini, büyüsünü görmemizi sağlayan en güzel organımız olan gözümüz ise fazlasıyla ilgimi çekmeye başladı. Evet; ‘Göz’ ihtisası yapmalıydım.. TUS ile yolum, ne kadar şanslıyım ki "Erciyes Üniversitesi Göz Kliniği" ne düştü.. Erciyes Dağı ve yöresi, tam bir doğal mükemmellik ve çeşitlilik sunuyordu bu yerinde duramayan adama.. Erciyes Dağı'nda kayak, snowboard ve dağcılık yapmaya başladım.. Kamplar devam etti..
Erciyes'e yaslanmışım..
Splitboard'da tırmanış..
Yeni Yılı Kanoda Kutlarken..
Erciyes'te Gölet'te
büyük kızım ile kano..
Sonra dağ yollarında dağ bisikleti, dağ göllerinde kano, windsurf ve katamaran.. Erciyes ve cıvarındaki göllerde, nehirlerde, baraj göllerinde bu sporları ilk kez bu koca çocuk yaptı..
Erciyes'te ilk Sörf..
Erciyes Üniversitesinde hocalarım ve asistanlarımla çok güzel bir ihtisas ve Öğretim Üyeliği dönemi geçirdik..
Tıp, Göz, Doğa sporları hep iç içeydi ve bu dans güzel bir ahenk içinde devam etti..
Küçük kızımla iple tırmanış egzersizleri..
Yüksek irtifanın tüm vücut üzerinde etkileri çok eskiden beri biliniyor.. peki gözlerimiz nasıl etkileniyor? "Amerikan Dağcılık Klübü'" ne yüksek irtifanın göz üzerine olan etkileri ile ilgili bir proje sundum. Çok ilgilendiler, 500 dolarlık bir ödül verdiler ve projeyi kabul ettiler. Ondan sonra da ver elini Kaçkar Dağları tırmanışı ve dağlarda, doğada göz ölçümleri.. Sonrasında asistanlarımla Erciyes’te yüksek irtifa ve göz araştırmaları ve tez çalışmaları, yayınlar, birbirini kovaladı..
Sonra da Amerikan Havacılık ve Uzay Tıbbı Birliği üyeliği (ASMA-Aerospace Medical Association), yurt içi ve yurt dışı kongre katılımları, konferanslar, uçuş hekimliği, falan derken yakınlarda da "Amerikan Havacılık ve Uzay Tıbbı Birliği" ne ‘Fellow’ olarak seçildim.
Yani doğa sevgim, sporlarım, kısacası, doğa ile dansım, bilimsel platformda da bana bu hediyeleri ve fırsatları sundu.. Eşsiz doğa; sana çook çok teşekkürler, bana bu kadar cömert davrandığın için…
Sörf yaparken..
Kışın İstanbul'da SUP yaparken..
Arkadaşım Sally ve köpeği Tigerlilly ile Kano yaparken..
Masalımızın böylece sonuna geldik..
Günümüze gelirsek: halen kışları snowboard, tırmanış (tur) kayağı, hemen her mevsim denizlerde, göllerde, nehirlerde kano (sea kayak), standup paddle (SUP), rüzgar sörfü (windsurf), ayrıca bisiklet, dağcılık, kampçılık yapıyorum. Deniz, göl, nehir, dağ, her nerede olursa olsun bir doğa köşesine kaçıp spor yapmaya çalışıyorum..
Fırsat buldukça kızlarım da eşlik ediyor bana doğa ile danslarımda..
Kamplarda ateş başlarında mızıka çalıyoruz, müzik yapıyoruz.. şarkılar söylüyoruz.. doğa ile bu şekilde laflıyoruz... Müziğimiz böylece dansımızı süslüyor..
Doğanın bize sunduğu güzelliklerin kıymetini her zaman bilelim, huzur ve coşku içinde doğa ile dansımıza devam edelim..
Hep sağlıkla ve güzellikle kalalım dostlarım..!!
Sarper Karakucuk, MD; AME; Fellow, AsMA
Professor of Ophthalmology, Aeromedical Examiner, Acibadem University Atakent Hospital
Comments