"ŞİİR ve BEN.. EVET BİZ HEP OLMALIYIZ.."
UMUTLARINI "KUZEY"E ÇEVİR, O SENİ GÖTÜRSÜN..
Sanırım.. 11 yaşındaydım..
Çok kitap okuduğum doğru, o yaşta bir kız çocuğu için..
Ama çok da yazardım...
Mektuplar.. deneme yazıları..
kısa hikayeler..
Ve şiirler..
Şiir denebilir mi yazdıklarıma ama..
"İçimden gelenler geçenler, gidenler diyelim.."
Düşünmeden akar gibi dilinden düşenler bu gruba giriyor mu bilmiyorum..
Ama ben "ŞİİR i de.. yazmayı da.. okumayı da hep çok sevdim.."
Kendime yakıştırdım.. bütünledim..
Harman yapıp içtim arada.. Dumanı gözüme kaçtı derler ya.. Benim ciğerime hatta kalbime kadar kaçtı..
Beynimi uyuşturuyor mu bilmiyorum, belki o da mümkün..
Bizi biryerlere götüren, taşıyan, belki yoran, büyüten, azaltan, çeki düzen veren her ne ise bu yapmak istediğimiz.. Orada olmalıyız..
PUSULA
Bıraktım cümleleri iyi ol artık diye..
Gözlerinin kederinden girdim.. kayboldum nerdesin? bir ışık yak havaya.. uçur yanan balonu ebediyete.. kalbimin ıslanan perdesini son kapatışım bu.. püsküllerinden tanıdığım bu eski kadifeyi bırak artık.. bir kısa bir uzun.. aynı boya getirmek mümkün degil ki.. anlam veremediğin anları tekrar yaşamak niye?
Duruşunu yaşarken bu mavi yolculuğun.. kaptanı ol bu pusulanın..
Kuzey artık doğu, güney artık batı çünkü.. başka yol yok..
SEZİN AKÇA BAYAR, Umutlarını Kuzey'e Çevir.
Her nerde, neyin içinde kendinizi iyi ve korunaklı hissediyor ve " en azından kendinize - kendinizi ifade etmeyi sağlıyorsa ".. doğru yoldasınız demektir..
Akan giden herşey bir yana..
SEN..
Telafuzu bile zor..
Ta ki gün batana..
Hayat bitene..
Sen gidene dek..
KOZA
Ne dediği anlaşılmayan ufak bir mabedde.. Umarsızca başını kaldırdın..
Bu kadar bekliyor muydun.. Tarafsızlığını.. Bu cennetteki en son uçan kuş muydun? Bilmiyorum..
Unuttum sandın halbuki..
Yanılıyordun.. Her bir kelebeğin kozasından.. 24 saatlik hayatına başladıgı o ipekte yürümek gibiydi senin için hayat.. Kozana girip beklemek gibi..
Hayallerine uzanır sandın.. Her bir iplik kıvrılırken tek tek.. Senden uzağa..
Sardın sarmaladın beni.. En yumuşak yanınla..
Hani derler ya.. kalbi gibi..
İçimi ısıtan yumuşaklığın..
Kulağımda hissettiğim..
Nefesin gibi..
Senle başbaşa..
En sessiz.. Aynı zamanda en derin.. söylemlerim..
Bizim şarkımız gibi olmalı..
İpekten bir yol serdik önümüze.. Bir bir örüyoruz..
Ta ki gün doğana.. sen ve ben kelebek olana dek..
Sezin Akça Bayar, Umutlarını Kuzey'e çevir.
DUA
Benim en güzel duamdın..
Ruhumla bedenim arasında oturan..
Sandığından da büyük bir dua..
Dudaklar arasında bir nefes gibi parladın..
Ben daha inmeden nefes verişlerine..
Senle aldım soludum.. tüm anları..
Bedenle sen, senle ruhum arasına sıkıştırdım yine SEN’i..
Kalbimin dinlediği en büyük duamsın..
Hiç bitmesin istediğim..
En güzel ibadetim sana..
Sen benim yaşadığım en güzel mabedimsin..
Yasadıkça aydınlanan..
İçime ışıyan..
Beni aydınlatan..
Aydınlanma devrine hoşgeldik aşkım..
Beraber nice aydınlıklarımız..
Diktiğimiz mumlarımız olsun..
Sezin Akça Bayar, Umutlarını Kuzey'e Çevir.
EN GÜZEL TAŞ
Elinde avucunda ne varsa kaderinde o var..
Topladığın , sığdırabildiğin her taş..
Yüreğine oturan koca bir ağırlık oluyorsa .. at kurtul ondan..
Bak ne çok güzel taş var..
Er geç senin de kalbini hafifleten..
Sevgine sevgi katan..
En güzel taşı bulacaksın..
Sezin Akça Bayar
HAYAT
Hayat ne ki..
Kaç harf..
Beş mi dersin..
Ne kısa ne uzun..
Doğum’la aynı, ölüm’den uzun..
Var’la yok arasında..
Dert’ten uzun.. Mutluluk’tan çok kısa..
Ben’le Sen’in toplamından kısa..
Bu “Kadar” yani..
Sezin Akça Bayar
Bu da size armağanım olsun..
COME VORREI.. NASIL İSTİYORUM..
Gün doğarken filizlenir bir bir serbest bıraktıkların..
Çok umurlarında mıdır sanmam..
Niye olsun ki..
Her şans umutlarıyla senindir..
İstemeyen için “şans da umut da yok olur..”
“Nasıl istiyorum bilsen..”
Gittikçe tükenen her şeyi bir daha tüketircesine yaşamayı..
Diyorsun ya daha gençsin..
İnan değil..
Sen istemedikçe her şey için geç..
Anladığına sevindim..
Bir kenara yaslanmış, sağdan geçen gölgenin yarattığı serinliğe kendimi kaptırmışken.. Bir yandan da sol yanağımı kuvvetlice ısıtan güneşin ahenginde kedi gibi sakinliyordum..
Tılsımını kaybetmiş olmanın verdiği boşlukta kendimi ararken saatlerin geçtiğini farketmemiştim bile..
Umrumda da değildi..
Kolunu bile kaldırmak istemediğin zamanların da.. Hiç durmak istemeden koştukların da olmuştu.. hadi sen de biliyorsun..
Kendine yetmenin zorluğunu da kolaylığını da en iyi sen bilirsin..
Böyle de yaşarsın zaten..
Ama “nasıl istiyorum” bir bilsen..
Yüzümde fırtınalarca yağan yağmuru..
Dilimde en yalın en sessiz yangını..
Bitmek bilmeyen içimdeki soğuğunu..
Yorulmayan ellerini..
Ayıklamaktan bıkmadığın yaban otlarını..
Başımda hiç bitmeyen dönmeleri..
Kulağımdaki yankıları..
Yeter ki “sen ol” dediklerini..
Sen gitme..
Kal..
Hiç bıkmam demelerini..
Tekdüze her şeyi..
Olduğu gibi..
Sırf sen istediğin için bile istemeyi..
Nasıl istiyorum..
Aya da yakardım..
Ama kalmıyor..
Sabah güneşe bırakıyor beni..
Bu fazla hüzünlü akşamın tekdüze olmamasını..
Nasıl isterdim..
Tek söz etmeden..
İçimde eritmeyi her şeyi…
Ama buz kalıbı var sanki içimde..
Eritemiyorum..
Kırabiliyorum sadece..
Batıyor sanki her nefes alışımda..
Nasıl isterdim..
Ayı senle doğurup, güneşi yine senle batırmayı..
Bırak nolur, geç bunları..
Hayatında bir defa gerçekçi ol..
Koy masaya tüm “As”ları..
Olmasa da.. sensin..
Benim “As”ım..
“Asal sayılarım var benim..”
Kendinden başka hiçbir şeye bölünmeyen..
Sana da bölünmeyeceğimi anlamalıydın..
Anlamalıydın..
Bilmeliydin..
İki doğru her zaman bir etmez..
“Bazen iki doğru bir yanlışı götürür..”
Sezin Akça Bayar, 10.07.2021
Bu şiir hiç vazgeçmeyenlere ithafen yazılmıştır..
Doç. Dr. Sezin Akça Bayar, Göz Hastalıkları Uzmanı, Şiir Sever
Eline, duygularına, yüreğine sağlık… Beni ruhumdan yakaladı şiirlerindeki sözler. Hep yaz, her zaman bu güzel kelimelerle anlat hepimizin hissettiklerini🌺
Her zamanki gibi farkındalığının
ötesine geçiyorsun.Keyif dolu duygularla
okuyorum.
Teşekkürler.